Tom didn't keep his appointment.
Tom randevusuna uymadı.
Tom can't keep a secret.
Tom bir sır saklayamaz.
You have a difficult schedule to keep.
Tutman gereken zor bir programın var.
We have a schedule to keep.
Tutmamız gereken bir program var.
I couldn't keep from smiling.
Gülümsemekten kendimi alamadım.
If it didn't work why would you keep doing it?
Eğer işe yaramadıysa neden yapmaya devam edesin ki?
Tom can keep a secret.
Tom bir sır saklayabilir.
Don't expect me to be truthful when you keep lying to me so blatantly.
Bana böyle apaçık yalan söyleyip dururken benden doğrucu olmamı bekleme.
The teacher didn't keep her word.
Öğretmen sözünü tutmadı.
The teacher didn't keep his word.
Öğretmen sözünü tutmadı.
I'll keep my promise.
Sözümü tutacağım.
I'm trying to keep up.
Ayak uydurmaya çalışıyorum.
I'm trying to keep awake.
Uyanık kalmaya çalışıyorum.
Tom didn't keep his word.
Tom sözünü tutmadı.
Tom won't be able to keep up with you.
Tom sana ayak uyduramayacak.
I keep a diary in French.
Fransızca günlük tutuyorum.
Why do you keep saying there's ample time?
Neden sürekli yeterli zaman olduğunu söylüyorsun?
I said keep your hands up.
Ellerini yukarıda tut dedim.
Maybe we should keep looking.
Belki de aramaya devam etmeliyiz.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.