Translation of "junk" into Turkish

Önemsiz

IPA : /ʤəŋk/

synonyms:

• dust,
• scrap,
• trash,
• rubble,
• debris

Tom doesn't allow his children to eat junk food.

Tom çocuklarının abur cubur yemesine izin vermiyor.

Tom almost never eats junk food.

Tom neredeyse hiç abur cubur yemez.

It's worthless junk.

Değersiz bir ıvır zıvır.

Tom never eats junk food.

Tom asla abur cubur yemez.

Tom eats too much junk food.

Tom çok fazla abur cubur yiyor.

Tom has accumulated a lot of junk.

Tom çok fazla ıvır zıvır biriktirdi.

Instead of eating real food, we just ate junk food all day.

Gerçek yemek yemek yerine, sadece bütün gün abur cubur yedik.

I hate myself for not having the will power to quit eating junk food.

Abur cubur yemeyi bırakacak irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.

I can't believe that you really sold that junk for such a high price.

O hurdayı gerçekten bu kadar yüksek bir fiyata sattığına inanamıyorum.

It's junk. Throw it away.

Bu ıvır zıvır. Atın gitsin.