Translation meaning & definition of the word "juice" into Turkish language

noun

1. The liquid part that can be extracted from plant or animal tissue by squeezing or cooking

synonym:
• juice

1. Bitki veya hayvan dokusundan sıkarak veya pişirilerek çıkarılabilen sıvı kısım

eşanlamlı:
• meyve suyu

2. Energetic vitality

• "Her creative juices were flowing"

synonym:
• juice

2. Enerjik canlılık

• "Yaratıcı meyve suları akıyordu"

eşanlamlı:
• meyve suyu

3. Electric current

• "When the wiring was finished they turned on the juice"

synonym:
• juice

3. Elektrik akımı

• "Kablolar bittiğinde meyve suyunu açtılar"

eşanlamlı:
• meyve suyu

4. Any of several liquids of the body

• "Digestive juices"

synonym:
• juice
,
• succus

4. Vücudun çeşitli sıvılarından herhangi biri

• "Sindirim suları"

eşanlamlı:
• meyve suyu
,
• succus

Examples of using

Tom poured a glass of orange juice from the pitcher.

Tom sürahiden bir bardak portakal suyu koydu.

Can you get the boys some more juice?

Çocuklara biraz daha meyve suyu getirir misin?

Tom pours himself a glass of orange juice.

Tom kendine bir bardak portakal suyu koyuyor.

She's drinking apple juice.

O, elma suyu içiyor.

You're drinking cherry juice.

Kiraz suyu içiyorsun.

I'm drinking orange juice.

Portakal suyu içiyorum.

There's orange juice in the refrigerator.

Buzdolabında portakal suyu var.

Tom drank some juice.

Tom biraz meyve suyu içti.

Drink this juice.

Bu meyve suyunu iç.

Did you buy juice?

Meyve suyu aldın mı?

Tom is drinking juice.

Tom meyve suyu içiyor.

Do you like juice?

Meyve suyu sever misin?

We sell orange juice.

Portakal suyu satarız.

Tom bought three bottles of grape juice.

Tom üç şişe üzüm suyu aldı.

There is cranberry juice in the fridge.

Buzdolabında kızılcık suyu var.

Add the honey, lemon juice, chopped almonds and the chopped apples.

Balı,limon suyunu,doğranmış bademleri ve doğranmış elmaları ekle.

This apple juice is 100% pure.

Bu elma suyu %100 saftır.

We need a bottle of juice.

Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.

They'd like sandwiches, salad, and juice, also.

Onlar sandviç, salata istiyor, ve meyve suyu da.

I prefer milk to juice.

Sütü meyve suyuna tercih ederim.