Translation meaning & definition of the word "jug" into Turkish language
Türk diline "jug" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Jug
[Sürahi]/ʤəg/
noun
1. A large bottle with a narrow mouth
- synonym:
- jug
1. Dar ağzı olan büyük bir şişe
- eşanlamlı:
- çömlek
2. The quantity contained in a jug
- synonym:
- jug ,
- jugful
2. Bir sürahide bulunan miktar
- eşanlamlı:
- çömlek ,
- ürkek
verb
1. Lock up or confine, in or as in a jail
- "The suspects were imprisoned without trial"
- "The murderer was incarcerated for the rest of his life"
- synonym:
- imprison ,
- incarcerate ,
- lag ,
- immure ,
- put behind bars ,
- jail ,
- jug ,
- gaol ,
- put away ,
- remand
1. Hapisteyken ya da hapishanede olduğu gibi kilitleyin ya da sınırlandırın
- "Şüpheler yargılanmadan hapsedildi"
- "Katil hayatının geri kalanında hapsedildi"
- eşanlamlı:
- tutuklamak ,
- sıkıştırmak ,
- gecikme ,
- hapsetmek ,
- parmaklıklar arkasına koymak ,
- hapishane ,
- çömlek ,
- gaol ,
- kaldırmak ,
- iade etmek
2. Stew in an earthenware jug
- "Jug the rabbit"
- synonym:
- jug
2. Toprak sürahisinde güveç
- "Tavşana atla"
- eşanlamlı:
- çömlek
Examples of using
Where is the yellow jug of milk?
Sarı süt sürahisi nerede?