Tom often wears jeans and a leather jacket.
Tom sık sık kot pantolon ve deri ceket giyer.
Tom started to take off his jacket.
Tom ceketini çıkarmaya başladı.
My down jacket kept me warm.
Aşağı ceketim beni sıcak tuttu.
Tom was wearing black leather pants and a black leather jacket.
Tom siyah deri pantolon ve siyah deri ceket giyiyordu.
Tom took off his leather jacket and sat down.
Tom deri ceketini çıkardı ve oturdu.
Tom took off his jacket, put on a bullet-proof vest, and then put his jacket back on.
Tom ceketini çıkardı, kurşun geçirmez bir yelek giydi ve sonra ceketini tekrar giydi.
Tom reached into his jacket and pulled out a small notebook.
Tom ceketine uzandı ve küçük bir defter çıkardı.
The zipper on my jacket got stuck.
Ceketimdeki fermuar sıkıştı.
I have split some milk on my jacket.
Ceketimde biraz süt böldüm.
I love your jacket.
Ceketine bayıldım.
I like this jacket.
Bu ceketi beğendim.
I left my jacket in the classroom.
Ceketimi sınıfta bıraktım.
I found the key in Tom's jacket pocket.
anahtarı Tom'un ceketinin cebinde buldum.
I forgot my jacket.
Ceketimi unutmuşum.
I didn't even bring a jacket.
Ceket bile getirmedim.
Where's your jacket?
Ceketin nerede?
Remove that jacket.
Çıkar şu ceketi.
You might want to wear a jacket.
Ceket giymek isteyebilirsin.
Tom unbuttoned his jacket.
Tom ceketinin düğmelerini açtı.
Don't forget your jacket.
Ceketini unutma.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.