Thanks for reporting the issue.
Konuyu bildirdiğiniz için teşekkürler.
Tom didn't press the issue.
Tom konuya basmadı.
That's the issue.
Mesele de bu zaten.
The issue is getting solved.
Mesele çözülüyor.
Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
Dolayısıyla etik sorun devam ediyor: Sigara üreticilerinin küresel pazarları hedeflemesine izin verilmeli mi?
What are your reflections on this issue?
Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
What are your reflections on this issue?
Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
Speaking of religious matters is a delicate issue.
Dini konulardan bahsetmek hassas bir konudur.
Communism was the biggest issue in the campaign.
Kampanyanın en büyük sorunu komünizmdi.
The issue needed to be settled.
Sorunun çözülmesi gerekiyordu.
Kennedy spoke about the issue.
Kennedy konu hakkında konuştu.
The issue split the party.
Konu partiyi böldü.
The request became a hot political issue in the presidential campaign.
Talep, başkanlık kampanyasında sıcak bir siyasi konu haline geldi.
The convention voted on the issue sixty times.
Kongre konuyu altmış kez oyladı.
The delegates voted on the issue.
Delegeler konu üzerinde oy kullandı.
His vote would decide the issue.
Onun oyu meseleyi karara bağlayacaktı.
He had refused to compromise on the issue.
Konuyla ilgili uzlaşmayı reddetmişti.
They did not want to support him on this issue.
Bu konuda ona destek olmak istemediler.
Adoption for gay and lesbian parents remains a hotly contested issue in the United States.
Gey ve lezbiyen ebeveynlerin evlat edinilmesi Amerika Birleşik Devletleri'nde hararetle tartışılan bir konu olmaya devam ediyor.
The president stated his position on the issue.
Başkan konuyla ilgili tutumunu açıkladı.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.