Translation meaning & definition of the word "invest" into Turkish language
Türk diline "yatırım" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Invest
[Yatırım yapmak]/ɪnvɛst/
verb
1. Make an investment
- "Put money into bonds"
- synonym:
- invest ,
- put ,
- commit ,
- place
1. Yatırım yapmak
- "Parayı tahvillere yatırın"
- eşanlamlı:
- yatırım yapmak ,
- koymak ,
- taahhüt etmek ,
- yer
2. Give qualities or abilities to
- synonym:
- endow ,
- indue ,
- gift ,
- empower ,
- invest ,
- endue
2. Nitelikler veya yetenekler verin
- eşanlamlı:
- bağışlamak ,
- endue ,
- hediye ,
- yetki vermek ,
- yatırım yapmak ,
- hindiba
3. Furnish with power or authority
- Of kings or emperors
- synonym:
- invest ,
- clothe ,
- adorn
3. Güç veya otorite ile donatmak
- Kralların veya imparatorların
- eşanlamlı:
- yatırım yapmak ,
- giydirmek ,
- süslemek
4. Provide with power and authority
- "They vested the council with special rights"
- synonym:
- invest ,
- vest ,
- enthrone
4. Güç ve yetki sağlamak
- "Konseye özel haklar verdiler"
- eşanlamlı:
- yatırım yapmak ,
- yelek ,
- büyülemek
5. Place ceremoniously or formally in an office or position
- "There was a ceremony to induct the president of the academy"
- synonym:
- induct ,
- invest ,
- seat
5. Törensel veya resmi olarak bir ofise veya pozisyona yerleştirin
- "Akademi başkanını atlatmak için bir tören yapıldı"
- eşanlamlı:
- başlatmak ,
- yatırım yapmak ,
- koltuk
Examples of using
We need to invest in clean, renewable energy.
Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.
Americans who had money were afraid to invest it.
Parası olan Amerikalılar yatırım için korkuyorlardı.
He can invest a million yen in stocks.
Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.