Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "internal" into Turkish language

Türk diline "iç" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Internal

[Dahili]
/ɪntərnəl/

adjective

1. Happening or arising or located within some limits or especially surface

  • "Internal organs"
  • "Internal mechanism of a toy"
  • "Internal party maneuvering"
    synonym:
  • internal

1. Meydana gelen veya ortaya çıkan veya bazı sınırlar içinde veya özellikle yüzeyde bulunan

  • "İç organlar"
  • "Oyuncağın iç mekanizması"
  • "Iç parti manevrası"
    eşanlamlı:
  • dahili

2. Occurring within an institution or community

  • "Intragroup squabbling within the corporation"
    synonym:
  • internal
  • ,
  • intragroup

2. Bir kurum veya topluluk içinde meydana gelen

  • "Şirket içinde kavga eden grup"
    eşanlamlı:
  • dahili
  • ,
  • intragrup

3. Inside the country

  • "The british home office has broader responsibilities than the united states department of the interior"
  • "The nation's internal politics"
    synonym:
  • home(a)
  • ,
  • interior(a)
  • ,
  • internal
  • ,
  • national

3. Ülke içinde

  • "İngiliz i̇çişleri ofisi, amerika birleşik devletleri i̇çişleri bakanlığı'ndan daha geniş sorumluluklara sahiptir"
  • "Ulusun iç politikası"
    eşanlamlı:
  • ev(a)
  • ,
  • i̇ç(a)
  • ,
  • dahili
  • ,
  • ulusal

4. Located inward

  • "Beethoven's manuscript looks like a bloody record of a tremendous inner battle"- leonard bernstein
  • "She thinks she has no soul, no interior life, but the truth is that she has no access to it"- david denby
  • "An internal sense of rightousness"- a.r.gurney,jr.
    synonym:
  • inner
  • ,
  • interior
  • ,
  • internal

4. Içeriye yerleştirilmiş

  • "Beethoven'ın el yazması muazzam bir iç savaşın kanlı bir kaydına benziyor" - leonard bernstein
  • "Kişinin ruhu olmadığını, iç yaşamı olmadığını düşünüyor, ama gerçek şu ki ona erişimi yok" - david denby
  • "İçsel bir doğruluk duygusu" - a.r.gurney,jr.
    eşanlamlı:
  • içteki
  • ,
  • ,
  • dahili

5. Innermost or essential

  • "The inner logic of cubism"
  • "The internal contradictions of the theory"
  • "The intimate structure of matter"
    synonym:
  • inner
  • ,
  • internal
  • ,
  • intimate

5. En içte veya gerekli

  • "Kübizmin iç mantığı"
  • "Teorinin iç çelişkileri"
  • "Maddenin samimi yapısı"
    eşanlamlı:
  • içteki
  • ,
  • dahili
  • ,
  • samimi

Examples of using

Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
We dissected a frog to examine its internal organs.
Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
That politician is well versed in internal and external conditions.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.