Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "interior" into Turkish language

Türk diline "iç" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Interior

[Içerisi]
/ɪntɪriər/

noun

1. The region that is inside of something

    synonym:
  • inside
  • ,
  • interior

1. Bir şeyin içinde olan bölge

    eşanlamlı:
  • içinde
  • ,

2. The inner or enclosed surface of something

    synonym:
  • inside
  • ,
  • interior

2. Bir şeyin iç veya kapalı yüzeyi

    eşanlamlı:
  • içinde
  • ,

3. The united states federal department charged with conservation and the development of natural resources

  • Created in 1849
    synonym:
  • Department of the Interior
  • ,
  • Interior Department
  • ,
  • Interior
  • ,
  • DoI

3. Amerika birleşik devletleri federal departmanı koruma ve doğal kaynakların geliştirilmesi ile suçlandı

  • 1849 yılında kuruldu
    eşanlamlı:
  • İçişleri Bakanlığı
  • ,
  • Içerisi
  • ,
  • Doi

adjective

1. Situated within or suitable for inside a building

  • "An interior scene"
  • "Interior decoration"
  • "An interior bathroom without windows"
    synonym:
  • interior

1. Bir binanın içinde veya içinde uygun

  • "İç sahne"
  • "Iç dekorasyon"
  • "Penceresiz bir iç banyo"
    eşanlamlı:

2. Inside the country

  • "The british home office has broader responsibilities than the united states department of the interior"
  • "The nation's internal politics"
    synonym:
  • home(a)
  • ,
  • interior(a)
  • ,
  • internal
  • ,
  • national

2. Ülke içinde

  • "İngiliz i̇çişleri ofisi, amerika birleşik devletleri i̇çişleri bakanlığı'ndan daha geniş sorumluluklara sahiptir"
  • "Ulusun iç politikası"
    eşanlamlı:
  • ev(a)
  • ,
  • i̇ç(a)
  • ,
  • dahili
  • ,
  • ulusal

3. Located inward

  • "Beethoven's manuscript looks like a bloody record of a tremendous inner battle"- leonard bernstein
  • "She thinks she has no soul, no interior life, but the truth is that she has no access to it"- david denby
  • "An internal sense of rightousness"- a.r.gurney,jr.
    synonym:
  • inner
  • ,
  • interior
  • ,
  • internal

3. Içeriye yerleştirilmiş

  • "Beethoven'ın el yazması muazzam bir iç savaşın kanlı bir kaydına benziyor" - leonard bernstein
  • "Kişinin ruhu olmadığını, iç yaşamı olmadığını düşünüyor, ama gerçek şu ki ona erişimi yok" - david denby
  • "İçsel bir doğruluk duygusu" - a.r.gurney,jr.
    eşanlamlı:
  • içteki
  • ,
  • ,
  • dahili

4. Inside and toward a center

  • "Interior regions of the earth"
    synonym:
  • interior

4. Bir merkezin içine ve içine doğru

  • "Dünyanın iç bölgeleri"
    eşanlamlı:

5. Of or coming from the middle of a region or country

  • "Upcountry districts"
    synonym:
  • interior
  • ,
  • midland
  • ,
  • upcountry

5. Bir bölgenin veya ülkenin ortasından gelen veya gelen

  • "Ülke bölgeleri"
    eşanlamlı:
  • ,
  • midland
  • ,
  • taşralı

Examples of using

He studied interior decoration.
O, iç dekorasyon eğitimi aldı.
He made over the interior of his house.
O, evinin içini yeniletti.