Translation meaning & definition of the word "intact" into Turkish language
Türk diline "kesin" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Intact
[Bozulmamış]/ɪntækt/
adjective
1. Constituting the undiminished entirety
- Lacking nothing essential especially not damaged
- "A local motion keepeth bodies integral"- bacon
- "Was able to keep the collection entire during his lifetime"
- "Fought to keep the union intact"
- synonym:
- integral ,
- entire ,
- intact
1. Tamamlanmamış bütünlüğü oluşturur
- Önemli bir şey eksik değil, özellikle zarar görmemiş
- "Yerel bir hareket, cisimleri ayrılmaz tutar" - bacon
- "Tüm koleksiyonu hayatı boyunca saklayabildi"
- "Birliğini sağlam tutmak için savaştı"
- eşanlamlı:
- integral ,
- bütün ,
- bozulmamış
2. (of a woman) having the hymen unbroken
- "She was intact, virginal"
- synonym:
- intact ,
- inviolate
2. (bir kadının) kızlık zarının kırılmamış olması
- "Kesin, bakireydi"
- eşanlamlı:
- bozulmamış
3. (used of domestic animals) sexually competent
- "An entire horse"
- synonym:
- entire ,
- intact
3. (ev hayvanlarının kullanımı) cinsel olarak yetkin
- "Bütün bir at"
- eşanlamlı:
- bütün ,
- bozulmamış
4. Undamaged in any way
- "The vase remained intact despit rough handling"
- synonym:
- intact
4. Hiçbir şekilde hasarsız
- "Vazo sağlam despit kaba taşıma kaldı"
- eşanlamlı:
- bozulmamış