Translation meaning & definition of the word "instill" into Turkish language
Türk diline "instill" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Instill
[Sokmak]/ɪnstɪl/
verb
1. Impart gradually
- "Her presence instilled faith into the children"
- "Transfuse love of music into the students"
- synonym:
- instill ,
- transfuse
1. Yavaş vermek
- "Onun varlığı çocuklara inanç aşıladı"
- "Müzik sevgisini öğrencilere aktarın"
- eşanlamlı:
- sokmak ,
- aktarmak
2. Enter drop by drop
- "Instill medication into my eye"
- synonym:
- instill ,
- instil
2. Damla damla girin
- "Gözüme ilaç yerleştir"
- eşanlamlı:
- sokmak
3. Produce or try to produce a vivid impression of
- "Mother tried to ingrain respect for our elders in us"
- synonym:
- impress ,
- ingrain ,
- instill
3. Canlı bir izlenim yaratmak veya üretmeye çalışmak
- "Anne içimizdeki büyüklerimize saygı duymaya çalıştı"
- eşanlamlı:
- etkilemek ,
- kökleştirmek ,
- sokmak
4. Teach and impress by frequent repetitions or admonitions
- "Inculcate values into the young generation"
- synonym:
- inculcate ,
- instill ,
- infuse
4. Sık tekrarlar veya uyarılarla öğretin ve etkileyin
- "Değerleri genç nesle dahil edin"
- eşanlamlı:
- telkin etmek ,
- sokmak ,
- aşılamak
5. Fill, as with a certain quality
- "The heavy traffic tinctures the air with carbon monoxide"
- synonym:
- impregnate ,
- infuse ,
- instill ,
- tincture
5. Belirli bir kalitede olduğu gibi doldurun
- "Yoğun trafik havayı karbon monoksitle tentüre eder"
- eşanlamlı:
- aşılamak ,
- sokmak ,
- tentür