Translation meaning & definition of the word "instead" into Turkish language

adverb

1. In place of, or as an alternative to

• "Felix became a herpetologist instead"

• "Alternatively we could buy a used car"

synonym:
• alternatively
,
• instead
,
• or else

1. Yerine veya alternatif olarak

• "Felix onun yerine herpetolog oldu"

• "Alternatif olarak kullanılmış bir araba alabiliriz"

eşanlamlı:
• alternatif olarak
,
• yerine
,
• yoksa

2. On the contrary

• "Rather than disappoint the children, he did two quick tricks before he left"

• "He didn't call

• Rather (or instead), he wrote her a letter"

• "Used english terms instead of latin ones"

synonym:
• rather
,
• instead

2. Aksine

• "Çocukları hayal kırıklığına uğratmak yerine, gitmeden önce iki hızlı numara yaptı"

• "O aramadı ki

• Aksine (ya da onun yerine), ona bir mektup yazdı"

• "İngilizce terimlerini latince yerine kullanmış"

eşanlamlı:
• daha doğrusu
,
• yerine

Examples of using

Tom is definitely the person who should be doing this instead of me.

Tom kesinlikle bunu benim yerime yapması gereken kişidir.

I'm really glad you decided to come to our party instead of staying at home.

Evde kalma yerine partimize gelmenize karar verdiğinize gerçekten memnun oldum.

I should've listened to Tom instead of Mary.

Mary yerine Tom'u dinlemeliydiniz.

I should've listened to Tom instead of Mary.

Mary yerine Tom'u dinlemeliydin.

I had Tom do it instead.

Tom'a onun yerine onu yaptırdım.

She's vegetarian, so she ate tofu instead of turkey.

O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.

I bought the black bike instead of the red one.

Kırmızı olanın yerine siyah bisikleti aldım.

May I return the car instead?

Onun yerine, arabayı iade edebilir miyim?

Tom tried to sell his old VCR instead of throwing it away, but no one would buy it, so he ended up throwing it away.

Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı.

Tom wanted to stay home and relax instead of hiking with his children.

Tom çocukları ile yürüme yerine evde kalmayı ve dinlenmeyi istedi.

Many people prefer to cook with butter instead of oil.

Çoğu kişi yağla yemek pişirmek yerine tereyağıyla yemek pişirmeyi tercih eder.

Tom chose to live with his father instead of his mother.

Tom, annesi yerine babası ile yaşamayı seçti.

Tom was going to be transferred to Boston, but they decided to fire him instead.

Tom Boston'a transfer edilecekti fakat onun yerine onu kovmaya karar verdiler.

Do you think that Steve Jobs would have been as successful as he has been if his last name were "Joobs" instead?

Onun yerine soyadı "Joobs" olsa, Steve Jobs'un şimdiye kadar başarılı olduğu kadar başarılı olacağını düşünür müsün?

Do you think that Steve Jobs would have been as successful as he has been if his last name were "Joobs" instead?

Soyadı "Joobs" olsaydı, Steve Jobs'un şimdiki kadar başarılı olacağını mı düşünüyorsun?

Translate instead of chattering!

Gevezelik edeceğine çevir!

My child cannot say "Kinpira style sauteed Gobo", he always says "Pinkira style sauteed Bogo" instead.

Çocuğum "Kinpira stili Gobo sote" diyemiyor, her zaman bunun yerine "Pinkira stili Bogo tose" diyor.

She advised him to walk instead of taking a bus.

O, ona otobüse binmek yerine yürümesini tavsiye etti.