Translation meaning & definition of the word "ink" into Turkish language

noun

1. A liquid used for printing or writing or drawing

synonym:
• ink

1. Baskı veya yazma veya çizim için kullanılan bir sıvı

eşanlamlı:
• mürekkep

2. Dark protective fluid ejected into the water by cuttlefish and other cephalopods

synonym:
• ink

2. Mürekkep balığı ve diğer kafadanbacaklılar tarafından suya koyu koruyucu sıvı püskürtüldü

eşanlamlı:
• mürekkep

verb

1. Append one's signature to

• "They inked the contract"

synonym:
• ink

1. Birinin imzasını eklemek

• "Sözleşmeyi imzaladılar"

eşanlamlı:
• mürekkep

2. Mark, coat, cover, or stain with ink

• "He inked his finger"

synonym:
• ink

2. Mürekkeple işaretleyin, kaplayın, örtün veya leke yapın

• "Parmağını mürekkepledi"

eşanlamlı:
• mürekkep

3. Fill with ink

• "Ink a pen"

synonym:
• ink

3. Mürekkeple doldurmak

• "Bir kalemi iç"

eşanlamlı:
• mürekkep

Examples of using

My ink is better than yours.

Benim dövmem sizinkinden daha iyi.

My ink is better than yours.

Benim dövmem seninkinden daha iyi.

My pen is out of ink.

Kalemimin mürekkebi bitti.

History books write that after the Mongol invasion of Baghdad, many books were thrown into the Tigris River and therefore the colour of the river turned blue with the ink of books.

Tarih kitapları Moğolların Bağdat'ı işgalinden sonra birçok kitabın Dicle Nehri'ne atıldığını ve bu yüzden nehrin renginin kitapların mürekkebiyle maviye döndüğünü yazıyor.

There were ink blots on the paper.

Kağıtta mürekkep lekeleri vardı.

The sale prices are written in red ink.

Satış fiyatları kırmızı mürekkeple yazılmıştır.

Do I have to write in ink?

Mürekkeple yazmak zorunda mıyım?

Please replace the empty ink cartridge in the printer.

Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.

May I use your ink pad?

Istampanı kullanabilir miyim?

She was asked to write her name in ink.

Adını mürekkeple yazması istenildi.

I notice the sale prices are written in red ink.

Satış fiyatlarının kırmızı mürekkeple yazılmasına dikkat ediyorum.

The answers must be written in ink.

Cevaplar mürekkeple yazılmalı.

I got an ink blot on this form.

Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım.

You must write your name in ink.

Adını mürekkeple yazmalısın.

Don't write in ink.

Mürekkeple yazmayın.

Must I write in ink?

Mürekkeple yazmak zorunda mıyım.

She wrote in ink.

O mürekkeple yazdı.

This ink stain will not wash out.

Bu mürekkep lekesi yıkayarak çıkmaz.

I don't think these ink stains will come off.

Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.

This blotting paper absorbs ink well.

Bu kurutma kağıdı mürekkebi iyi emer.