Translation meaning & definition of the word "inject" into Turkish language
Türk diline "enje" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Inject
[Enjekte etmek]/ɪnʤɛkt/
verb
1. Give an injection to
- "We injected the glucose into the patient's vein"
- synonym:
- inject ,
- shoot
1. Iğne yapmak
- "Glikozu hastanın damarına enjekte ettik"
- eşanlamlı:
- enjekte etmek ,
- vurmak
2. To introduce (a new aspect or element)
- "He injected new life into the performance"
- synonym:
- inject
2. Tanıtmak için (yeni bir yön veya eleman)
- "Operformansa yeni bir hayat enjekte etti"
- eşanlamlı:
- enjekte etmek
3. Force or drive (a fluid or gas) into by piercing
- "Inject hydrogen into the balloon"
- synonym:
- inject ,
- shoot
3. Delinerek içine kuvvet veya tahrik (bir akışkan veya gaz)
- "Balona hidrojen enjekte edin"
- eşanlamlı:
- enjekte etmek ,
- vurmak
4. Take by injection
- "Inject heroin"
- synonym:
- inject
4. Enjeksiyonla almak
- "Eroin enjekte"
- eşanlamlı:
- enjekte etmek
5. Feed intravenously
- synonym:
- inject
5. İntravenöz olarak besleyin
- eşanlamlı:
- enjekte etmek
6. To insert between other elements
- "She interjected clever remarks"
- synonym:
- interject ,
- come in ,
- interpose ,
- put in ,
- throw in ,
- inject
6. Diğer elemanlar arasına eklemek için
- "Akıllı sözler sarf etti"
- eşanlamlı:
- araya girmek ,
- girmek ,
- içeri sokmak ,
- içeri atmak ,
- enjekte etmek