Examples of using
Tom hasn't yet been informed of our decision.
Tom henüz kararımızdan bilgilendirilmedi.
I've already informed Tom that he needs to be here early tomorrow morning.
Yarın sabah erken burada olması gerektiğini zaten Tom'a bildirdim.
I informed Tom of my decision.
Kararım hakkında Tom'a bilgi verdim.
Has Tom been informed?
Tom'a bilgi verildi mi?
I wasn't informed.
Bana bilgi verilmedi.
Keep me informed.
Beni bilgilendirin.
He informed me about the changes in the plan.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
She informed him of her arrival.
O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
She informed her parents of her success.
Başarısını ebeveynlerine bildirdi.
She informed me of her departure.
Gidişinden beni haberdar etti.
She informed me of her decision.
O, kararını bana bildirdi.
He is a well informed person.
O, bilgili bir insandır.
The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.
Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi.
I read the newspaper to keep myself informed.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
The police informed us of the accident.
Polis kazayla ilgili bizi bilgilendirdi.
The police informed us of the accident.
Polis kazadan bizi haberdar etti.
Keiko informed him of her safe arrival.
Keiko onun güvenli bir şekilde gelişini ona bildirdi.
No one informed me of his failure.
Kimse bana onun başarısızlığından bahsetmedi.
The letter informed her of his death.
Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.
Please keep me informed.
Beni haberdar edin.
