Translation meaning & definition of the word "inevitable" into Turkish language

noun

1. An unavoidable event

• "Don't argue with the inevitable"

synonym:
• inevitable

1. Kaçınılmaz bir olay

• "Kaçınılmaz olanla tartışma"

eşanlamlı:
• kaçınılmaz

adjective

1. Incapable of being avoided or prevented

• "The inevitable result"

synonym:
• inevitable

1. Kaçınılamaz veya önlenemez

• "Kaçınılmaz sonuç"

eşanlamlı:
• kaçınılmaz

2. Invariably occurring or appearing

• "The inevitable changes of the seasons"

synonym:
• inevitable

2. Her zaman ortaya çıkıyor veya ortaya çıkıyor

• "Mevsimlerdeki kaçınılmaz değişiklikler"

eşanlamlı:
• kaçınılmaz

Examples of using

Progress is inevitable.

İlerleme kaçınılmaz.

Progress is inevitable.

Gelişme kaçınılmaz.

Tom accepted the inevitable.

Tom kaçınılmazı kabul etti.

It was inevitable.

Kaçınılmazdı.

Change is inevitable.

Değişim kaçınılmaz.

It's inevitable.

O, kaçınılmaz bir şeydir.

It was inevitable that they would meet.

Onların karşılaşmaları kaçınılmazdı.

War is not inevitable.

Savaş kaçınılmaz değil.

Accidents are inevitable.

Kazalar kaçınılmaz.

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.

Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.

Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.

Koşullar altında iflâs kaçınılmazdır.

This appears to have been inevitable.

Bu kaçınılmaz gibi gözüküyor.

The Foreign Minister said that war was inevitable.

Dışişleri Bakanı, savaşın kaçınılmaz olduğunu söyledi.