Translation meaning & definition of the word "industry" into Turkish language

noun

1. The people or companies engaged in a particular kind of commercial enterprise

• "Each industry has its own trade publications"

synonym:
• industry

1. Belirli bir ticari girişimde bulunan kişi veya şirketler

• "Her endüstrinin kendi ticari yayınları vardır"

eşanlamlı:
• endüstri

2. The organized action of making of goods and services for sale

• "American industry is making increased use of computers to control production"

synonym:
• industry
,
• manufacture

2. Satılık mal ve hizmet yapımının organize eylemi

• "Amerikan endüstrisi üretimi kontrol etmek için bilgisayarları daha fazla kullanıyor"

eşanlamlı:
• endüstri
,
• imalat

3. Persevering determination to perform a task

• "His diligence won him quick promotions"

• "Frugality and industry are still regarded as virtues"

synonym:
• diligence
,
• industriousness
,
• industry

3. Bir görevi yerine getirmek için kararlılığı azmettirmek

• "Çalışması ona hızlı promosyonlar kazandırdı"

• "Korkuluk ve sanayi hala erdemler olarak kabul edilmektedir"

eşanlamlı:
• çalışkanlık
,
• endüstri

Examples of using

The cinema is an industry.

Sinema bir endüstridir.

The movie industry became a big business.

Film sanayi büyük bir iş haline geldi.

Tom works in the film industry.

Tom film sanayinde çalışır.

Tom has a good job in the computer industry.

Tom'un bilgisayar sanayinde iyi bir işi var.

Agriculture is an important industry in California.

Tarım Kaliforniya'da önemli bir sanayidir.

Out of consideration to the pig farming industry the name 'pig influenza' has been changed into 'influenza A(H1N1)'.

Domuz çiftliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.

Dieticians are experts in the food industry.

Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.

Japan is the leader of the world's high-tech industry.

Japonya dünyanın yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.

He works in the automobile industry.

Otomobil endüstrisinde çalışır.

The government should invest more money in industry.

Hükümet sanayiye daha çok para yatırmalı.

He will come here soon to inspect the industry of this town.

O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.

The computer industry is enjoying a boom.

Bilgisayar endüstrisi bir patlama yaşıyor.

The economy of the island is dependent on the fishing industry.

Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.

Detroit is famous for its car industry.

Detroid araba sanayisiyle ünlüdür.

The strong yen is acting against Japan's export industry.

Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.