Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "indulge" into Turkish language

Türk diline "zekâ" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Indulge

[Şımartmak]
/ɪndəlʤ/

verb

1. Give free rein to

  • "The writer indulged in metaphorical language"
    synonym:
  • indulge

1. Serbest bırakmak

  • "Yazar mecazi bir dille şımartıldı"
    eşanlamlı:
  • şımartmak

2. Yield (to)

  • Give satisfaction to
    synonym:
  • gratify
  • ,
  • pander
  • ,
  • indulge

2. Verim (to)

  • Memnuniyet vermek
    eşanlamlı:
  • hoşnut etmek
  • ,
  • pezevenklik etmek
  • ,
  • şımartmak

3. Enjoy to excess

  • "She indulges in ice cream"
    synonym:
  • indulge
  • ,
  • luxuriate

3. Aşırıya kaçmanın tadını çıkarın

  • "Dondurmaya şımarıyor"
    eşanlamlı:
  • şımartmak
  • ,
  • lüks yaşamak

4. Treat with excessive indulgence

  • "Grandparents often pamper the children"
  • "Let's not mollycoddle our students!"
    synonym:
  • pamper
  • ,
  • featherbed
  • ,
  • cosset
  • ,
  • cocker
  • ,
  • baby
  • ,
  • coddle
  • ,
  • mollycoddle
  • ,
  • spoil
  • ,
  • indulge

4. Aşırı hoşgörüyle davranmak

  • "Büyükanne ve büyükbabalar genellikle çocukları şımartırlar"
  • "Öğrencilerimizi mollycodle etmeyelim!"
    eşanlamlı:
  • şımartmak
  • ,
  • kuştüyü yatak
  • ,
  • cocker
  • ,
  • bebeksi
  • ,
  • mollikodil
  • ,
  • bozmak

Examples of using

You must not indulge in drinking.
İçkiye teslim olmamalısın.
You shouldn't indulge that child. It will make him very selfish.
Bu çocuğu şımartmamalısın çünkü onu bencil hâle getiriyor.