Translation meaning & definition of the word "inconvenience" into Turkish language
Türk diline "acemilik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Inconvenience
[Rahatsızlık]/ɪnkənvinjəns/
noun
1. An inconvenient discomfort
- synonym:
- inconvenience ,
- incommodiousness
1. Rahatsız edici bir rahatsızlık
- eşanlamlı:
- rahatsızlık ,
- kullanışsızlık
2. A difficulty that causes anxiety
- synonym:
- troublesomeness ,
- inconvenience ,
- worriment
2. Kaygıya neden olan bir zorluk
- eşanlamlı:
- sıkıntı ,
- rahatsızlık ,
- ibadet eden
3. The quality of not being useful or convenient
- synonym:
- inconvenience
3. Kullanışlı veya kullanışlı olmama kalitesi
- eşanlamlı:
- rahatsızlık
verb
1. To cause inconvenience or discomfort to
- "Sorry to trouble you, but..."
- synonym:
- trouble ,
- put out ,
- inconvenience ,
- disoblige ,
- discommode ,
- incommode ,
- bother
1. Rahatsızlık veya rahatsızlık vermek için
- "Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama..."
- eşanlamlı:
- sorun ,
- söndürmek ,
- rahatsızlık ,
- gücendirmek ,
- bozmak ,
- rahatsız etmek ,
- zahmet vermek
Examples of using
Not having a telephone is an inconvenience.
Telefonsuzluk sıkıntılı bir durum.
Would it inconvenience you to go yourself?
Tek başınıza gitmenizin bir sakıncası var mı?
I don't want to put her to even a small inconvenience.
Ona en küçük bir rahatsızlık bile vermek istemiyorum.