Translation meaning & definition of the word "incisive" into Turkish language
Türk diline "incisive" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Incisive
[Keskin]/ɪnsaɪsɪv/
adjective
1. Having or demonstrating ability to recognize or draw fine distinctions
- "An acute observer of politics and politicians"
- "Incisive comments"
- "Icy knifelike reasoning"
- "As sharp and incisive as the stroke of a fang"
- "Penetrating insight"
- "Frequent penetrative observations"
- synonym:
- acute ,
- discriminating ,
- incisive ,
- keen ,
- knifelike ,
- penetrating ,
- penetrative ,
- piercing ,
- sharp
1. İnce ayrımları tanıma veya çizme yeteneğine sahip olmak veya göstermek
- "Siyaset ve politikacıların akut gözlemcisi"
- "Etkileyici yorumlar"
- "Buzlu bıçak gibi akıl yürütme"
- "Bir dişin vuruşu kadar keskin ve keskin"
- "Çarpıcı içgörü"
- "Sık penetratif gözlemler"
- eşanlamlı:
- akut ,
- ayrımcılık ,
- keskin ,
- hevesli ,
- bıçak gibi ,
- delici ,
- etkili ,
- pirsing
2. Suitable for cutting or piercing
- "Incisive teeth"
- synonym:
- incisive
2. Kesme veya delmek için uygundur
- "Kesin diş"
- eşanlamlı:
- keskin