Tom didn't move an inch.
Tom bir santim bile hareket etmedi.
Don't move an inch.
Bir santim kıpırdama.
Tom beat Mary to within an inch of her life.
Tom Mary'yi hayatının bir santim yakınına kadar dövdü.
Tom was every inch a gentleman.
Tom her santimiyle bir beyefendiydi.
The mist was so dense that I could not see even an inch ahead.
Sis o kadar yoğundu ki bir santim bile ilerisini göremedim.
They were so frightened that they couldn't move an inch.
O kadar korkmuşlardı ki bir santim bile kıpırdayamadılar.
He is every inch a gentleman.
Her santimiyle bir beyefendi.
He knows every inch of this area.
Bu bölgenin her santimini biliyor.
I know every inch of New York.
New York'un her santimini bilirim.
I know every inch of the town.
Kasabanın her santimini biliyorum.
There was a car accident and the traffic didn't move an inch.
Bir araba kazası oldu ve trafik bir santim bile kıpırdamadı.
The elephant won't move an inch.
Fil bir santim bile kıpırdamayacak.
Give him an inch and he'll take a yard.
Ona bir santim ver, o da bir yarda alsın.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.