Translation meaning & definition of the word "incarnate" into Turkish language
Türk diline "enkarnasyon" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Incarnate
[Somutlaştırmak]/ɪnkɑrnət/
verb
1. Make concrete and real
- synonym:
- incarnate
1. Somut ve gerçek olun
- eşanlamlı:
- somutlaştırmak
2. Represent in bodily form
- "He embodies all that is evil wrong with the system"
- "The painting substantiates the feelings of the artist"
- synonym:
- incarnate ,
- body forth ,
- embody ,
- substantiate
2. Bedensel formda temsil eder
- "Sistemde yanlış olan her şeyi somutlaştırıyor"
- "Resim sanatçının duygularını kanıtlıyor"
- eşanlamlı:
- somutlaştırmak ,
- vücuttan atmak ,
- ihtiva etmek ,
- kanıtlamak
adjective
1. Possessing or existing in bodily form
- "What seemed corporal melted as breath into the wind"- shakespeare
- "An incarnate spirit"
- "`corporate' is an archaic term"
- synonym:
- bodied ,
- corporal ,
- corporate ,
- embodied ,
- incarnate
1. Bedensel formda olmak veya var olmak
- "Onbaşı gibi görünen şey rüzgarın içine nefes olarak eridi" - shakespeare
- "Enkarne bir ruh"
- "Kurumsal' arkaik bir terimdir"
- eşanlamlı:
- vücutlu ,
- bedensel ,
- kurumsal ,
- somutlaştırılmış ,
- somutlaştırmak
2. Invested with a bodily form especially of a human body
- "A monarch...regarded as a god incarnate"
- synonym:
- incarnate
2. Özellikle insan vücudunun bedensel bir formuyla yatırım yaptı
- "Bir hükümdar...bir tanrı olarak kabul edilir enkarne"
- eşanlamlı:
- somutlaştırmak