Sometimes it's hard to resist the impulse to burst out laughing.
Bazen kahkahayı patlatma dürtüsüne direnmek zordur.
It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.
Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne direnmek zordu.
Tom resisted the impulse to kiss Mary.
Tom Mary'yi öpme dürtüsüne direndi.
Tom resisted the impulse to tell Mary what an idiot she had been.
Tom Mary'ye ne kadar aptal olduğunu söyleme dürtüsüne direndi.
She bought the dress on impulse.
Elbiseyi dürtüyle aldı.
He told his wife not to buy on impulse.
Karısına dürtüyle satın almamasını söyledi.
I felt an impulse to cry out loud.
Yüksek sesle ağlamak için bir dürtü hissettim.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.