Translation meaning & definition of the word "impossible" into Turkish language
Türk diline "imkansız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Impossible
[Imkansız]/ɪmpɑsəbəl/
noun
1. Something that cannot be done
- "His assignment verged on the impossible"
- synonym:
- impossible
1. Yapılamayacak bir şey
- "Görevi imkansız üzerine doğrulandı"
- eşanlamlı:
- imkansız
adjective
1. Not capable of occurring or being accomplished or dealt with
- "An impossible dream"
- "An impossible situation"
- synonym:
- impossible
1. Gerçekleşme, başarılma veya ele alınma yeteneğine sahip değildir
- "İmkansız bir rüya"
- "Imkansız bir durum"
- eşanlamlı:
- imkansız
2. Totally unlikely
- synonym:
- impossible ,
- inconceivable ,
- out of the question ,
- unimaginable
2. Tamamen ihtimal dışı
- eşanlamlı:
- imkansız ,
- anlaşılmaz ,
- konu dışı ,
- tasavvur edilemez
3. Used of persons or their behavior
- "Impossible behavior"
- "Insufferable insolence"
- synonym:
- impossible ,
- insufferable ,
- unacceptable ,
- unsufferable
3. Kişilerin veya davranışlarının kullanılması
- "Imkansız davranış"
- "Susturulmaz küstahlık"
- eşanlamlı:
- imkansız ,
- dayanılmaz ,
- kabul edilemez
Examples of using
That's statistically unlikely, but not impossible.
İstatiksel olarak mümkün değil ama imkansız değil.
Tom thinks it's impossible.
Tom onun imkansız olduğunu sanıyor.
Nothing is impossible.
Hiçbir şey imkansız değildir.