Tom is as impatient as ever.
Tom her zamanki gibi sabırsız.
Tom got impatient waiting for Mary.
Tom Mary'yi beklerken sabırsızlandı.
Children are often impatient and restless.
Çocuklar genellikle sabırsız ve huzursuzdur.
Tom was impatient and restless.
Tom sabırsız ve huzursuzdu.
Tom is getting impatient.
Tom sabırsızlanıyor.
Tom looks impatient.
Tom sabırsız görünüyor.
You're so impatient.
Çok sabırsızsın.
We're impatient.
Sabırsızız.
Tom is impatient.
Tom sabırsız.
You're impatient.
Sabırsızsın.
Don't be so impatient.
Bu kadar sabırsız olma.
Tom was impatient to see Mary again.
Tom Mary'yi tekrar görmek için sabırsızdı.
I'm very impatient to see the new version of Tatoeba.
tatoeba'nın yeni versiyonunu görmek için çok sabırsızım.
She was impatient for him to return.
Geri dönmesi için sabırsızlanıyordu.
She wasn't a bit impatient.
Biraz sabırsız değildi.
She is impatient for her holidays.
Tatilleri için sabırsızlanıyor.
She was impatient to see her family.
Ailesini görmek için sabırsızlanıyordu.
They are impatient for their lunch.
Öğle yemeği için sabırsızlar.
He was impatient to see his son.
Oğlunu görmek için sabırsızlanıyordu.
He was impatient to see his daughter.
Kızını görmek için sabırsızlanıyordu.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.