Translation meaning & definition of the word "impassive" into Turkish language
Türk diline "impasif" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Impassive
[Duygusuz]/ɪmpæsɪv/
adjective
1. Having or revealing little emotion or sensibility
- Not easily aroused or excited
- "Her impassive remoteness"
- "He remained impassive, showing neither interest in nor concern for our plight"- nordhoff & hall
- "A silent stolid creature who took it all as a matter of course"-virginia woolf
- "Her face showed nothing but stolid indifference"
- synonym:
- impassive ,
- stolid
1. Çok az duygu veya duyarlılığa sahip olmak veya bunları ortaya çıkarmak
- Kolay uyandırılmaz veya heyecanlandırılmaz
- "Onun acımasız uzaklığı"
- "O ne ilgi ne de bizim kötü durum için endişe gösteren, duygusuz kaldı" - nordhoff & hall
- "Tabii ki hepsini alan sessiz bir katı yaratık"-virginia woolf
- "Yüzü sağlam bir kayıtsızlıktan başka bir şey göstermedi"
- eşanlamlı:
- duygusuz ,
- ağırkanlı
2. Deliberately impassive in manner
- "Deadpan humor"
- "His face remained expressionless as the verdict was read"
- synonym:
- deadpan ,
- expressionless ,
- impassive ,
- poker-faced ,
- unexpressive
2. Kasten bir şekilde duygusuz
- "Ölü mizah"
- "Hüküm okunurken yüzü ifadesiz kaldı"
- eşanlamlı:
- delgi ,
- ifadesiz ,
- duygusuz ,
- poker suratlı ,
- ifade etmeyen
Examples of using
Tom is impassive.
Tom vurdumduymaz.