Translation meaning & definition of the word "imagination" into Turkish language

noun

1. The formation of a mental image of something that is not perceived as real and is not present to the senses

• "Popular imagination created a world of demons"

• "Imagination reveals what the world could be"

synonym:
• imagination
,
• imaginativeness
,
• vision

1. Gerçek olarak algılanmayan ve duyulara mevcut olmayan bir şeyin zihinsel imgesinin oluşumu

• "Popüler hayal gücü şeytanların dünyasını yarattı"

• "Hayal gücü dünyanın ne olabileceğini ortaya koyuyor"

eşanlamlı:
• tasavvur
,
• hayal gücü
,
• vizyon

2. The ability to form mental images of things or events

• "He could still hear her in his imagination"

synonym:
• imagination
,
• imaging
,
• imagery
,
• mental imagery

2. Şeylerin veya olayların zihinsel imgelerini oluşturma yeteneği

• "Hayalinde hala onu duyabiliyordu"

eşanlamlı:
• tasavvur
,
• görüntüleme
,
• görüntüler
,
• zihinsel imgeleme

3. The ability to deal resourcefully with unusual problems

• "A man of resource"

synonym:
• resource
,
• resourcefulness
,
• imagination

3. Olağandışı problemlerle becerikli bir şekilde başa çıkma yeteneği

• "Bir kaynak adamı"

eşanlamlı:
• kaynak
,
• beceriklilik
,
• tasavvur

Examples of using

Was that just my imagination?

Bu sadece benim hayalim miydi?

Use your imagination.

Hayal gücünü kullan.

Tom has a vivid imagination.

Tom'un etkili bir hayal gücü var.

Knowing is nothing, imagination is everything.

Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.

There really was an Alice, but Wonderland is a figment of the imagination.

Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.

Reality can be beaten with enough imagination.

Gerçeklik yeterince hayal gücü ile yenilebilir.

Man has many wishes that he does not really wish to fulfil, and it would be a misunderstanding to suppose the contrary. He wants them to remain wishes, they have value only in his imagination; their fulfilment would be a bitter disappointment to him. Such a desire is the desire for eternal life. If it were fulfilled, man would become thoroughly sick of living eternally, and yearn for death.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

A man touched down on the moon. A wall came down in Berlin. A world was connected by our own science and imagination.

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı.

He has a very vivid imagination.

Onun çok canlı bir hayal gücü var.

I used my imagination.

Ben hayal gücümü kullandım.

You must exercise your imagination.

Hayal gücüne egzersiz yaptırmalısın.

When we write a novel, we exercise our imagination.

Bir roman yazarken, hayal gücümüzü çalıştırırız.

Don't let your imagination run wild.

Hayal gücünüzün vahşileşmesine izin vermeyin.

I'll leave it up to your imagination.

Onu senin hayal gücüne bırakacağım.

I leave it to your imagination.

Ben onu senin hayal gücüne bırakıyorum.

It is just your imagination.

O sadece sizin kuruntunuz.

Music feeds our imagination.

Müzik bizim hayal gücümüzü besler.

It's just your imagination.

O sadece sizin kuruntunuz.