Translation meaning & definition of the word "idly" into Turkish language
Türk diline "idly" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Idly
[Aptalca]/aɪdli/
adverb
1. In an idle manner
- "This is what i always imagined myself doing in the south of france, sitting idly, drinking coffee, watching the people"
- synonym:
- idly ,
- lazily
1. Boşta bir şekilde
- "Bu her zaman kendimi fransa'nın güneyinde, boş boş otururken, kahve içerken, insanları izlerken hayal ettiğim şeydi"
- eşanlamlı:
- haylazca ,
- tembelce
Examples of using
She was idly looking out of the window.
O, aylak aylak pencereden dışarı bakıyordu.
I usually spend the whole day idly on Sunday.
Genellikle pazar günü bütün günü boş boş geçiririm.
Don't look away idly; just pay attention to what you're doing.
Boş boş uzaklara bakmayın; sadece ne yaptığınıza dikkat edin.