Tom wants to go hunting.
Tom ava gitmek istiyor.
I should've gone hunting.
Ava gitmeliydim.
Tom keeps a hunting knife in the trunk of his car.
Tom arabasının bagajında bir av bıçağı saklıyor.
I've been hunting with Tom.
Tom'la avlanıyordum.
Tom is grouse hunting.
Tom orman tavuğu avlıyor.
We're going hunting.
Ava gidiyoruz.
He went duck hunting.
Ördek avına çıktı.
You're not supposed to go hunting without a license.
Ruhsatsız ava çıkmaman gerekiyor.
I'm still job hunting.
Hala iş avlıyorum.
Do you have a hunting license?
Av ruhsatın var mı?
Don't sell the bear's fur before hunting it.
Ayının kürkünü avlamadan önce satmayın.
Tom has been hunting for a job since he lost his previous job last year.
Tom geçen yıl önceki işini kaybettiğinden beri bir iş arıyor.
Tom spent the night in an old hunting shack.
Tom geceyi eski bir av kulübesinde geçirdi.
Tom stabbed Mary with a hunting knife.
Tom Mary'yi bir av bıçağıyla bıçakladı.
Tom is hunting for a job.
Tom bir iş arıyor.
Would you rather go fishing or go hunting?
Balığa mı çıkmayı tercih edersin yoksa ava mı?
They went hunting most days of the season.
Sezonun çoğu günü ava çıktılar.
His favourite pastimes were hunting and golf.
En sevdiği eğlenceler avcılık ve golftü.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.