Translation meaning & definition of the word "hump" into Turkish language
Türk diline "hump" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hump
[Hörgüç]/həmp/
noun
1. Something that bulges out or is protuberant or projects from its surroundings
- "The gun in his pocket made an obvious bulge"
- "The hump of a camel"
- "He stood on the rocky prominence"
- "The occipital protuberance was well developed"
- "The bony excrescence between its horns"
- synonym:
- bulge ,
- bump ,
- hump ,
- swelling ,
- gibbosity ,
- gibbousness ,
- jut ,
- prominence ,
- protuberance ,
- protrusion ,
- extrusion ,
- excrescence
1. Dışarı çıkan veya çıkıntılı olan veya çevresinden projeler yapan bir şey
- "Cepindeki silah bariz bir şişkinlik yaptı"
- "Bir devenin kamburu"
- "Kayalık öneminin üzerinde durdu"
- "Oksipital çıkıntı iyi gelişmiştir"
- "Boynuzları arasındaki kemiksi dışkı"
- eşanlamlı:
- çıkıntı ,
- çarpma ,
- kambur ,
- şişme ,
- dışbükey ,
- kamburluk ,
- çıkmak ,
- şöhret ,
- sıkma ,
- fazlalık
verb
1. Round one's back by bending forward and drawing the shoulders forward
- synonym:
- hunch ,
- hump ,
- hunch forward ,
- hunch over
1. Yuvarlak olan öne doğru eğilerek ve omuzları öne doğru çekerek geriye dönüktür
- eşanlamlı:
- önsezi ,
- kambur ,
- öne çıkmak ,
- engellemek
2. Have sexual intercourse with
- "This student sleeps with everyone in her dorm"
- "Adam knew eve"
- "Were you ever intimate with this man?"
- synonym:
- sleep together ,
- roll in the hay ,
- love ,
- make out ,
- make love ,
- sleep with ,
- get laid ,
- have sex ,
- know ,
- do it ,
- be intimate ,
- have intercourse ,
- have it away ,
- have it off ,
- screw ,
- fuck ,
- jazz ,
- eff ,
- hump ,
- lie with ,
- bed ,
- have a go at it ,
- bang ,
- get it on ,
- bonk
2. Cinsel ilişkide bulunmak
- "Bu öğrenci yurttaki herkesle yatıyor"
- "Adam havva'yı tanıyordu"
- "Bu adamla hiç yakınlaştın mı?"
- eşanlamlı:
- birlikte uyumak ,
- samanda yuvarlanmak ,
- sevgi ,
- çıkarmak ,
- sevişmek ,
- yatmak ,
- dolandırılmak ,
- seks yapmak ,
- bilmek ,
- onu yapmak ,
- samimi olmak ,
- ilişkiye girmek ,
- ondan uzak tutmak ,
- vidalamak ,
- sikmek ,
- caz müziği ,
- eff ,
- kambur ,
- yalan söylemek ,
- yatak ,
- üstüne atlamak ,
- patlama ,
- üstüne almak ,
- kemik