Translation meaning & definition of the word "hull" into Turkish language
Türk diline "gövde" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Hull
[Kabuk]noun
1. Dry outer covering of a fruit or seed or nut
- synonym:
- hull
1. Bir meyve veya tohum veya fındık kuru dış kaplama
- eşanlamlı:
- gövde
2. Persistent enlarged calyx at base of e.g. a strawberry or raspberry
- synonym:
- hull
2. Kalıcı genişlemiş kaliks tabanında örn. çilek veya ahududu
- eşanlamlı:
- gövde
3. United states naval officer who commanded the `constitution' during the war of 1812 and won a series of brilliant victories against the british (1773-1843)
- synonym:
- Hull ,
- Isaac Hull
3. 1812 savaşı sırasında `constitution' komutasını veren ve i̇ngilizlere karşı bir dizi parlak zafer kazanan amerika birleşik devletleri deniz subayı (1773-1843)
- eşanlamlı:
- Kabuk ,
- Isaac Hull
4. United states diplomat who did the groundwork for creating the united nations (1871-1955)
- synonym:
- Hull ,
- Cordell Hull
4. Birleşmiş milletler'i oluşturmak için zemin hazırlayan amerika birleşik devletleri diplomatı (1871-1955)
- eşanlamlı:
- Kabuk ,
- Cordell Hull
5. A large fishing port in northeastern england
- synonym:
- Hull ,
- Kingston-upon Hull
5. İngiltere'nin kuzeydoğusunda büyük bir balıkçı limanı
- eşanlamlı:
- Kabuk ,
- Kingston-upon Hull
6. The frame or body of ship
- synonym:
- hull
6. Geminin çerçevesi veya gövdesi
- eşanlamlı:
- gövde
verb
1. Remove the hulls from
- "Hull the berries"
- synonym:
- hull
1. Gövdeyi çıkarmak
- "Çilekleri yut"
- eşanlamlı:
- gövde