Translation meaning & definition of the word "huddle" into Turkish language
Türk diline "sarılmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Huddle
[Yığın]/hədəl/
noun
1. (informal) a quick private conference
- synonym:
- huddle ,
- powwow
1. (resmi) hızlı bir özel konferans
- eşanlamlı:
- yığın ,
- vay be
2. A disorganized and densely packed crowd
- "A huddle of frightened women"
- synonym:
- huddle
2. Dağınık ve yoğun bir kalabalık
- "Korkmuş kadınlardan oluşan bir sürü"
- eşanlamlı:
- yığın
verb
1. Crowd or draw together
- "Let's huddle together--it's cold!"
- synonym:
- huddle ,
- huddle together
1. Kalabalık veya birlikte çizin
- "Birlikte toplanalım, soğuk!"
- eşanlamlı:
- yığın ,
- bir araya gelmek
2. Crouch or curl up
- "They huddled outside in the rain"
- synonym:
- huddle ,
- cower
2. Çömel veya kıvrıl
- "Yağmurda dışarıda toplandılar"
- eşanlamlı:
- yığın ,
- çömelmek