Translation meaning & definition of the word "hone" into Turkish language
Türk diline "hone" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hone
[Bilemek]/hoʊn/
noun
1. A whetstone made of fine gritstone
- Used for sharpening razors
- synonym:
- hone
1. İnce kumtaşından yapılmış bir bileme taşı
- Jilet bileme için kullanılır
- eşanlamlı:
- bilemek
verb
1. Sharpen with a hone
- "Hone a knife"
- synonym:
- hone
1. Bileme ile keskinleştirmek
- "Bir bıçak al"
- eşanlamlı:
- bilemek
2. Make perfect or complete
- "Perfect your french in paris!"
- synonym:
- perfect ,
- hone
2. Mükemmel veya eksiksiz olun
- "Farklı fransızcanı paris'te!"
- eşanlamlı:
- kusursuz ,
- bilemek
Examples of using
To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more.
İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli.
Tom wanted to hone his skills as a photographer.
Tom bir fotoğrafçı olarak becerilerini geliştirmek istedi.