Examples of using
Tom plans to swim as soon as he finishes his homework.
Tom ev ödevini bitirir bitirmez yüzmeyi planlıyor.
Tom has probably already finished his homework.
Tom büyük olasılıkla ev ödevini önceden bitirdi.
Tom had a good reason for not having his homework done on time.
Tom ev ödevini zamanında yaptırmadığı için iyi bir nedeni vardı.
Tom doesn't let his children watch TV until after they've done their homework.
Tom onların ev ödevlerini yapmaları sonrasına kadar çocukların televizyon izlemelerine izin vermez.
Tom asked me if I had finished my homework yet.
Tom bana ev ödevimi henüz bitirip bitirmediğimi sordu.
Tom asked Mary if she would help him with his homework.
Tom Mary'ye ev ödevinde ona yardım edip etmeyeceğini sordu.
Tom and Mary asked John to help them with their homework.
Tom ve Mary John'un ev işlerinde onlara yardım etmesini istediler.
Tom and I often help each other with our homework.
Tom ve ben sık sık ev ödevlerimizde birbirimize yardım ederiz.
It's just not that easy to get Tom to do his homework.
Tom'a ev ödevini yaptırmak gerçekten o kadar kolay değil.
If Tom doesn't want to do his homework now, he doesn't have to.
Tom şimdi ev ödevini yapmak istemiyorsa yapmak zorunda değil.
I'm pretty sure that Tom hasn't finished his homework yet.
Tom'un ev ödevini henüz bitirmediğinden oldukça eminim.
I wish that Tom would help Mary with her homework.
Keşke Tom ev ödevinde Mary'ye yardım etse.
I was up all night doing homework.
Ev ödevi yaparak bütün gece yatmadım.
I want you to finish your homework before you start playing games.
Oyun oynamaya başlamadan önce ev ödevini bitirmeni istiyorum.
Has Tom finished his homework?
Tom ev ödevini bitirdi mi?
Go do your homework.
Ev ödevini yapmaya git.
Even though Tom is sick, he plans to get his homework finished on time.
Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında bitirtmeyi planlıyor.
Although Tom is sick, he plans to get his homework done on time.
Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında yaptırmayı planlıyor.
Tom reminded us to do our homework.
Tom ev ödevimizi yapmamızı hatırlattı.
Tom promised he'd go to bed as soon as he finished his homework.
Tom ev ödevini bitirir bitirmez yatacağına söz verdi.