Translation meaning & definition of the word "hole" into Turkish language
Türk diline "delik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hole
[Delik]/hoʊl/
noun
1. An opening into or through something
- synonym:
- hole
1. Bir şeye ya da bir şeyin içine açılan
- eşanlamlı:
- delik
2. An opening deliberately made in or through something
- synonym:
- hole
2. Kasıtlı olarak bir şeyin içinde veya içinden yapılmış bir açılış
- eşanlamlı:
- delik
3. One playing period (from tee to green) on a golf course
- "He played 18 holes"
- synonym:
- hole ,
- golf hole
3. Bir golf sahasında bir oyun süresi (çaydan yeşile)
- "18 delik oynadı"
- eşanlamlı:
- delik ,
- golf deliği
4. An unoccupied space
- synonym:
- hole
4. Boş bir alan
- eşanlamlı:
- delik
5. A depression hollowed out of solid matter
- synonym:
- hole ,
- hollow
5. Katı maddeden oyulmuş bir depresyon
- eşanlamlı:
- delik ,
- boş
6. A fault
- "He shot holes in my argument"
- synonym:
- hole
6. Bir hata
- "Argümanımda delikler açtı"
- eşanlamlı:
- delik
7. Informal terms for a difficult situation
- "He got into a terrible fix"
- "He made a muddle of his marriage"
- synonym:
- fix ,
- hole ,
- jam ,
- mess ,
- muddle ,
- pickle ,
- kettle of fish
7. Zor bir durum için resmi olmayan terimler
- "Korkunç bir düzeltmeye girdi"
- "Evliliğini karmakarışık etti"
- eşanlamlı:
- düzeltmek ,
- delik ,
- sıkmak ,
- karışıklık ,
- turşu ,
- su ısıtıcısı
8. Informal terms for the mouth
- synonym:
- trap ,
- cakehole ,
- hole ,
- maw ,
- yap ,
- gob
8. Ağız için gayri resmi terimler
- eşanlamlı:
- tuzak ,
- keklik ,
- delik ,
- anne ,
- havlamak ,
- pıhtı
verb
1. Hit the ball into the hole
- synonym:
- hole ,
- hole out
1. Topu deliğe sok
- eşanlamlı:
- delik ,
- deliğe sokmak
2. Make holes in
- synonym:
- hole
2. Delik açmak
- eşanlamlı:
- delik
Examples of using
She dug a hole.
Bir çukur kazdı.
I fell into a hole.
Bir çukura düştüm.
Tom is digging a hole.
Tom bir çukur kazıyor.