Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "hobble" into Turkish language

Türk diline "alçakgönüllü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Hobble

[Kösteklemek]
/hɑbəl/

noun

1. A shackle for the ankles or feet

    synonym:
  • fetter
  • ,
  • hobble

1. Ayak bilekleri veya ayaklar için bir zincir

    eşanlamlı:
  • engellemek
  • ,
  • kösteklemek

2. The uneven manner of walking that results from an injured leg

    synonym:
  • hitch
  • ,
  • hobble
  • ,
  • limp

2. Yaralı bir bacaktan kaynaklanan düzensiz yürüyüş şekli

    eşanlamlı:
  • aksaklık
  • ,
  • kösteklemek
  • ,
  • esnek

verb

1. Walk impeded by some physical limitation or injury

  • "The old woman hobbles down to the store every day"
    synonym:
  • limp
  • ,
  • gimp
  • ,
  • hobble
  • ,
  • hitch

1. Bazı fiziksel sınırlamalar veya yaralanmalarla engellenen yürüyüş

  • "Yaşlı kadın her gün dükkâna gelir"
    eşanlamlı:
  • esnek
  • ,
  • gimp
  • ,
  • kösteklemek
  • ,
  • aksaklık

2. Hamper the action or progress of

  • "The chairman was hobbled by the all-powerful dean"
    synonym:
  • hobble

2. Eylem veya ilerlemesini engellemek

  • "Başkan, çok güçlü dekan tarafından kamburlaştırıldı"
    eşanlamlı:
  • kösteklemek

3. Strap the foreleg and hind leg together on each side (of a horse) in order to keep the legs on the same side moving in unison

  • "Hobble race horses"
    synonym:
  • hopple
  • ,
  • hobble

3. Aynı taraftaki bacakları bir arada hareket ettirmek için önbacak ve arka bacağı her iki tarafta (bir atın) birbirine bağlayın

  • "Hobble yarış atları"
    eşanlamlı:
  • hoplamak
  • ,
  • kösteklemek

Examples of using

Tom took heart and, sure enough, on New Year's Eve he was able to hobble along to a party.
Beklenildiği gibi, Yeni Yıl Arefesinde Tom cesaret buldu ve bir kişinin yanında topallayarak yürüyebildi.