Translation meaning & definition of the word "hive" into Turkish language
Türk diline "kovan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hive
[Kovan]/haɪv/
noun
1. A teeming multitude
- synonym:
- hive
1. Dolu dolu bir kalabalık
- eşanlamlı:
- kovan
2. A man-made receptacle that houses a swarm of bees
- synonym:
- beehive ,
- hive
2. Bir arı sürüsünü barındıran insan yapımı bir kap
- eşanlamlı:
- arı kovanı ,
- kovan
3. A structure that provides a natural habitation for bees
- As in a hollow tree
- synonym:
- beehive ,
- hive
3. Arılar için doğal bir yaşam alanı sağlayan bir yapı
- Içi boş bir ağaçta olduğu gibi
- eşanlamlı:
- arı kovanı ,
- kovan
verb
1. Store, like bees
- "Bees hive honey and pollen"
- "He hived lots of information"
- synonym:
- hive
1. Depo, arılar gibi
- "Arılar kovan balı ve polen"
- "Bir sürü bilgi sakladı"
- eşanlamlı:
- kovan
2. Move together in a hive or as if in a hive
- "The bee swarms are hiving"
- synonym:
- hive
2. Bir kovanda veya bir kovandaymış gibi birlikte hareket edin
- "Arı sürüleri hiving"
- eşanlamlı:
- kovan
3. Gather into a hive
- "The beekeeper hived the swarm"
- synonym:
- hive
3. Bir kovana katılmak
- "Arıcı sürüyü sakladı"
- eşanlamlı:
- kovan
Examples of using
Commentators have variously described the sound of vuvuzelas as "annoying" and "satanic" and compared it with "a stampede of noisy elephants", "a deafening swarm of locusts", "a goat on the way to slaughter", "a giant hive full of very angry bees", and "a duck on speed".
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.