- Home
- ˃˃
- Dictionary
- ˃˃
- Turkish
- ˃˃
- H
- ˃˃
- Highly
Translation of "highly" into Turkish
✖
English⟶Turkish
- Definition
- Arabic
- Bulgarian
- Catalan
- Czech
- German
- Greek
- Spanish
- French
- Hindi
- Hungarian
- Indonesian
- Italian
- Japanese
- Korean
- Latvian
- Malay
- Dutch
- Polish
- Portuguese
- Romanian
- Russian
- Swedish
- Thai
- Tagalog
- Ukrainian
- Vietnamese
- Chinese (Simplified)
- Chinese (Traditional)
Suggestion:
The word you entered is not in our dictionary.
Yüksek derecede
IPA : /haɪli/
synonyms:
I think that's highly unlikely.
Bence bu pek olası değil.
It's highly unlikely that Tom will drink any beer.
Tom'un herhangi bir bira içmesi pek olası değil.
Tom spoke highly of you.
Tom senden övgüyle bahsetti.
I recommend it highly.
Şiddetle tavsiye ederim.
I know you think highly of Tom.
Tom'u çok düşündüğünü biliyorum.
I think it's highly unlikely that Tom would be interested in buying your old MP3 player.
Sanırım Tom'un eski MP3 çalarınızı satın almakla ilgilenmesi pek olası değil.
I highly doubt that.
Bundan son derece şüpheliyim.
I'm highly impressed.
Çok etkilendim.
Mr. Ito is a highly educated man.
Bay Ito yüksek eğitimli bir adam.
I think it's highly unlikely that Tom will swim.
Bence Tom'un yüzmesi pek olası değil.
I think it's highly unlikely that Tom was not aware that he wouldn't be allowed to enter the museum without his parents.
Bence Tom'un ailesi olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmaması pek olası değil.
I think it's highly unlikely that you'll be able to do that by yourself.
Bunu kendi başınıza yapabilmenizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
I think it's highly unlikely that we'll ever get any help from the national government.
Ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın pek olası olmadığını düşünüyorum.
I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.
Bu hapishaneden kaçabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
I think it's highly unlikely that I'll ever see my stolen motorcycle again.
Sanırım çalıntı motosikletimi bir daha görmem pek olası değil.
I know that it is highly unlikely that you'd ever want to go out with me, but I still need to ask at least once.
Benimle çıkmak istemenin pek olası olmadığını biliyorum ama yine de en azından bir kez sormam gerekiyor.
I know that it is highly unlikely that we'll see any whales today.
Bugün balina görmemizin pek olası olmadığını biliyorum.
I know that it is highly unlikely that we'll be able to sell all this stuff.
Bütün bunları satabilmemizin pek olası olmadığını biliyorum.
I know that it is highly unlikely that anyone would be willing to help me.
Kimsenin bana yardım etmeye istekli olmasının pek olası olmadığını biliyorum.
I know that it is highly unlikely that anyone knows me.
Kimsenin beni tanımasının pek olası olmadığını biliyorum.
Lingvanex - your universal translation app
Translator for
Download For Free
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.