- Home >
- Dictionary >
- Turkish >
- H >
- Higher
Translation of "higher" into Turkish
✖
English⟶Turkish
- Definition
- Arabic
- Bulgarian
- Catalan
- Czech
- German
- Greek
- Spanish
- French
- Hindi
- Hungarian
- Indonesian
- Italian
- Japanese
- Korean
- Latvian
- Malay
- Dutch
- Polish
- Portuguese
- Romanian
- Russian
- Swedish
- Thai
- Tagalog
- Ukrainian
- Vietnamese
- Chinese (Simplified)
- Chinese (Traditional)
Suggestion:
The word you entered is not in our dictionary.
Daha yüksek
IPA : /haɪər/
His higher salary allows him to live comfortably.
Maaşının yüksek olması rahat yaşamasını sağlıyor.
The teacher told Tom that he couldn't give him anything higher than a C.
Öğretmen Tom'a ona C'den daha yüksek bir şey veremeyeceğini söyledi.
Tom did the best he could, but he wasn't able to get a higher grade than Mary.
Tom elinden gelenin en iyisini yaptı ama Mary'den daha yüksek bir not alamadı.
Tom asked for a higher salary.
Tom daha yüksek bir maaş istedi.
The policemen demanded higher wages.
Polisler daha yüksek ücret talep etti.
Prices rose higher and higher.
Fiyatlar yükseldikçe yükseldi.
Everyone has the right to education. Education shall be free, at least in the elementary and fundamental stages. Elementary education shall be compulsory. Technical and professional education shall be made generally available and higher education shall be equally accessible to all on the basis of merit.
Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim en azından ilköğretim ve temel aşamalarda ücretsiz olacaktır. İlköğretim zorunlu olacaktır. Teknik ve mesleki eğitim genel olarak erişilebilir hale getirilecek ve yüksek öğrenim, liyakat esasına göre herkes için eşit olarak erişilebilir olacaktır.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Yükseköğretimin kalitesi en yüksek uluslararası standartlara uygun olmalıdır.
The leaders of the Union agitated for higher wages.
Birliğin liderleri daha yüksek ücretler için ajitasyon yaptı.
Living costs are getting higher.
Yaşam masrafları artıyor.
Living standards should be higher.
Yaşam standartları daha yüksek olmalı.
No other mountain in Japan is higher than Mt. Fuji.
Japonya'daki başka hiçbir dağ Fuji Dağı'ndan daha yüksek değildir.
No mountain in Japan is higher than Mt. Fuji.
Japonya'daki hiçbir dağ Fuji Dağı'ndan daha yüksek değildir.
The higher we climb, the colder it gets.
Ne kadar yükseğe tırmanırsak o kadar soğur.
The higher we climb, the colder it becomes.
Ne kadar yükseğe tırmanırsak o kadar soğuk olur.
The cost of the air fare is higher than of the rail fare.
Uçak ücretinin maliyeti demiryolu ücretinden daha yüksektir.
Mt. Everest is higher than any other mountain in the world.
Everest Dağı dünyadaki diğer dağlardan daha yüksektir.
The price of books is getting higher these days.
Bugünlerde kitapların fiyatı yükseliyor.
Milk boils at a higher temperature than water.
Süt sudan daha yüksek sıcaklıkta kaynar.
Lingvanex - your universal translation app
Translator for
Download For Free
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.