Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "hide" into Turkish language

Türk diline "gizle" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Hide

[Gizlemek]
/haɪd/

noun

1. The dressed skin of an animal (especially a large animal)

    synonym:
  • hide
  • ,
  • fell

1. Bir hayvanın giyinmiş derisi (özellikle büyük bir hayvan)

    eşanlamlı:
  • gizlemek
  • ,
  • fall

2. Body covering of a living animal

    synonym:
  • hide
  • ,
  • pelt
  • ,
  • skin

2. Canlı bir hayvanın vücut örtüsü

    eşanlamlı:
  • gizlemek
  • ,
  • taşlamak
  • ,
  • cilt

verb

1. Prevent from being seen or discovered

  • "Muslim women hide their faces"
  • "Hide the money"
    synonym:
  • hide
  • ,
  • conceal

1. Görülmesini veya keşfedilmesini önlemek

  • "Müslüman kadınlar yüzlerini gizler"
  • "Parayı sakla"
    eşanlamlı:
  • gizlemek

2. Be or go into hiding

  • Keep out of sight, as for protection and safety
  • "Probably his horse would be close to where he was hiding"
  • "She is hiding out in a cabin in montana"
    synonym:
  • hide
  • ,
  • hide out

2. Ya saklan ya da saklan

  • Koruma ve güvenlik için göz önünden uzak durun
  • "Muhtemelen atı saklandığı yere yakın olurdu"
  • "Montana'da bir kulübede saklanıyor"
    eşanlamlı:
  • gizlemek
  • ,
  • gizlenmek

3. Cover as if with a shroud

  • "The origins of this civilization are shrouded in mystery"
    synonym:
  • shroud
  • ,
  • enshroud
  • ,
  • hide
  • ,
  • cover

3. Bir kefenle örtülmüş gibi örtün

  • "Bu uygarlığın kökenleri gizemle örtülmüştür"
    eşanlamlı:
  • örtü
  • ,
  • kefenlemek
  • ,
  • gizlemek

4. Make undecipherable or imperceptible by obscuring or concealing

  • "A hidden message"
  • "A veiled threat"
    synonym:
  • obscure
  • ,
  • blot out
  • ,
  • obliterate
  • ,
  • veil
  • ,
  • hide

4. Gizleyerek veya gizleyerek anlaşılmaz veya algılanamaz hale getirin

  • "Gizli bir mesaj"
  • "Örtülü bir tehdit"
    eşanlamlı:
  • belirsiz
  • ,
  • ortadan kaldırmak
  • ,
  • yok etmek
  • ,
  • örtü
  • ,
  • gizlemek

Examples of using

Tom could barely hide his smile.
Tom gülümsemesini güçlükle gizleyebildi.
Tom could barely hide his excitement.
Tom heyecanını güçlükle gizleyebildi.
You have nothing to hide, do you?
Saklayacak bir şeyin yok, değil mi?