Translation meaning & definition of the word "hidden" into Turkish language
Türk diline "gizli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hidden
[Gizli]/hɪdən/
adjective
1. Not accessible to view
- "Concealed (or hidden) damage"
- "In stormy weather the stars are out of sight"
- synonym:
- concealed ,
- hidden ,
- out of sight
1. Görüntülenmesi mümkün değil
- "Gizli (veya gizli) hasar"
- "Fırtınalı havalarda yıldızlar gözden uzaktır"
- eşanlamlı:
- gizlenmiş ,
- gözden uzak
2. Designed to elude detection
- "A hidden room or place of concealment such as a priest hole"
- "A secret passage"
- "The secret compartment in the desk"
- synonym:
- hidden ,
- secret
2. Algılamadan kaçınmak için tasarlanmıştır
- "Bir rahip deliği gibi gizli bir oda veya gizlenme yeri"
- "Gizli bir geçit"
- "Masadaki gizli bölme"
- eşanlamlı:
- gizlenmiş ,
- sır
3. Difficult to find
- "Hidden valleys"
- "A hidden cave"
- "An obscure retreat"
- synonym:
- hidden ,
- obscure
3. Bulması zor
- "Gizli vadiler"
- "Gizli bir mağara"
- "Belirsiz bir geri çekilme"
- eşanlamlı:
- gizlenmiş ,
- belirsiz
Examples of using
Tom couldn't find what I'd hidden.
Tom gizlediğim şeyi bulamadı.
Tom pressed a hidden button.
Tom gizli bir butona bastı.
What do you have hidden behind your back?
Arkanda saklı ne var?