Translation meaning & definition of the word "hesitate" into Turkish language

verb

1. Pause or hold back in uncertainty or unwillingness

• "Authorities hesitate to quote exact figures"

synonym:
• hesitate
,
• waver
,
• waffle

1. Belirsizlik veya isteksizlik içinde duraklatın veya geri tutun

• "Yetkililer kesin rakamları alıntılamaktan çekinirler"

eşanlamlı:
• tereddüd etmek
,
• sallanmak
,
• waffle

2. Interrupt temporarily an activity before continuing

• "The speaker paused"

synonym:
• hesitate
,
• pause

2. Devam etmeden önce bir etkinliği geçici olarak durdurun

• "Sözcü durakladı"

eşanlamlı:
• tereddüd etmek
,
• duraklamak

Examples of using

Don't hesitate to send me an e-mail if you have any questions.

Eğer herhangi bir sorunuz olursa bana e-posta göndermekten çekinmeyin.

I hesitate to ask Tom to help.

Tom'un yardım etmesini istemeye çekiniyorum.

Tom didn't hesitate.

Tom çekinmedi.

Tom didn't hesitate at all.

Tom hiç tereddüt etmedi.

Tom didn't hesitate to tell Mary the truth.

Tom Mary'ye gerçeği söylemek için tereddüt etmedi.

Tom doesn't hesitate to tell everyone what he thinks.

Tom düşündüğünü herkese söylemekten çekinmez.

Don't hesitate to ask if you want anything.

Bir şey istiyorsan, istemeye çekinme.

He did not hesitate in taking his share of the money.

O, paranın kendi payına düşenini almakta tereddüt etmedi

He didn't hesitate to tell his wife the truth.

O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.

Don't hesitate to ask for information.

Bilgi istemekten çekinmeyin.

Don't hesitate to ask questions.

Sorular sormaya çekinme.

Don't hesitate to ask your teacher a question.

Öğretmenine soru sormaya çekinme.

Don't hesitate to ask me any questions.

Bana herhangi bir soru sormaya çekinme.

Don't hesitate to ask for advice.

Tavsiye sormaktan çekinme.

If there is anything you want, don't hesitate to ask me.

İstediğin bir şey olursa benden istemeye çekinme.

Don't hesitate to tell me if you need anything.

Bir şeye ihtiyacınız olursa bana söylemeye çekinmeyin.

By and large, reporters don't hesitate to intrude on one's privacy.

Genel olarak muhabirler birinin mahremiyetine izinsiz girmeye çekinmezler.