Translation meaning & definition of the word "hesitant" into Turkish language

adjective

1. Lacking decisiveness of character

• Unable to act or decide quickly or firmly

synonym:
• hesitant
,
• hesitating

1. Karakter kararlılığı eksikliği

• Hızlı veya kesin bir şekilde hareket edememek veya karar verememek

eşanlamlı:
• tereddütlü
,
• tereddüdlü

Examples of using

I'm a little hesitant to go there by myself.

Oraya tek başıma gitmeye biraz tereddütlüyüm.

I'm a little hesitant about going there by myself.

Oraya tek başıma gitmek hakkında biraz tereddütlüyüm.

Tom was hesitant.

Tom kararsızdı.

Tom looks hesitant.

Tom tereddütlü görünüyor.

Tom is hesitant.

Tom tereddütlü.

Tom is hesitant to visit Mary in the hospital.

Tom Mary'yi hastanede ziyaret etmeye çekiniyor.