Translation meaning & definition of the word "heavily" into Turkish language
Türk diline "ağır" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Heavily
[Ağırca]/hɛvəli/
adverb
1. To a considerable degree
- "He relied heavily on others' data"
- synonym:
- heavily ,
- to a great extent
1. Oldukça
- "Başkalarının verilerine büyük ölçüde güveniyordu"
- eşanlamlı:
- ağır biçimde ,
- büyük ölçüde
2. In a heavy-footed manner
- "He walked heavily up the three flights to his room"
- synonym:
- heavily
2. Ağır ayaklı bir şekilde
- "Odasına giden üç uçuşta ağır ağır yürüdü"
- eşanlamlı:
- ağır biçimde
3. With great force
- "She hit her arm heavily against the wall"
- synonym:
- heavily
3. Büyük bir güçle
- "Kolunu duvara çarptı"
- eşanlamlı:
- ağır biçimde
4. In a manner designed for heavy duty
- "A heavily constructed car"
- "Heavily armed"
- synonym:
- heavily
4. Ağır hizmet için tasarlanmış bir şekilde
- "Ağır yapılı bir araba"
- "Ağır silahlı"
- eşanlamlı:
- ağır biçimde
5. Slowly as if burdened by much weight
- "Time hung heavy on their hands"
- synonym:
- heavy ,
- heavily
5. Yavaş yavaş sanki çok ağır yüklenmiş gibi
- "Zaman ellerine ağır asılı"
- eşanlamlı:
- ağır ,
- ağır biçimde
6. In a labored manner
- "He breathed heavily"
- synonym:
- heavily
6. Çalışılmış bir şekilde
- "Çok ağır nefes aldı"
- eşanlamlı:
- ağır biçimde
7. Indulging excessively
- "He drank heavily"
- synonym:
- heavily ,
- intemperately ,
- hard
7. Aşırı şımartmak
- "Çok içti"
- eşanlamlı:
- ağır biçimde ,
- umutsuzca ,
- sert
Examples of using
Tom was breathing heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
Tom is heavily armed.
Tom ağır silahlı.
Tom is breathing heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyor.