Translation meaning & definition of the word "hearty" into Turkish language
Türk diline "yürekli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hearty
[Yürekten]/hɑrti/
adjective
1. Showing warm and heartfelt friendliness
- "Gave us a cordial reception"
- "A hearty welcome"
- synonym:
- hearty
1. Sıcak ve içten samimiyet göstermek
- "Bize samimi bir resepsiyon verdi"
- "Canlı bir karşılama"
- eşanlamlı:
- içten
2. Providing abundant nourishment
- "A hearty meal"
- "Good solid food"
- "Ate a substantial breakfast"
- "Four square meals a day"
- synonym:
- hearty ,
- satisfying ,
- solid ,
- square ,
- substantial
2. Bol beslenme sağlanması
- "Zevkli bir yemek"
- "İyi katı yiyecekler"
- "Önemli bir kahvaltı yapın"
- "Günde dört öğün yemek"
- eşanlamlı:
- içten ,
- tatmin edici ,
- sağlam ,
- kare ,
- önemli
3. Endowed with or exhibiting great bodily or mental health
- "A hearty glow of health"
- synonym:
- hearty ,
- full-blooded ,
- lusty ,
- red-blooded
3. Büyük bedensel veya zihinsel sağlık ile donatılmış veya sergileyen
- "Sağlığın içten parıltısı"
- eşanlamlı:
- içten ,
- cins ,
- dinç ,
- kırmızı kanlı
4. Consuming abundantly and with gusto
- "A hearty (or healthy) appetite"
- synonym:
- hearty
4. Bol miktarda ve gusto ile tüketmek
- "Sağlıklı (veya sağlıklı) bir iştah"
- eşanlamlı:
- içten
5. Without reservation
- "Hearty support"
- synonym:
- hearty
5. Rezervasyonsuz
- "Kalp desteği"
- eşanlamlı:
- içten
Examples of using
Give him a hearty welcome.
Ona sıcak bir karşılama ver.
Tom gave Mary a hearty welcome.
Tom, Mary'yi içten karşıladı.
She gave her guests a hearty reception.
O konuklarını yürekten ağırladı.