Translation meaning & definition of the word "he" into Turkish language

noun

1. A very light colorless element that is one of the six inert gasses

• The most difficult gas to liquefy

• Occurs in economically extractable amounts in certain natural gases (as those found in texas and kansas)

synonym:
• helium
,
• He
,
• atomic number 2

1. Altı inert gazdan biri olan çok açık renksiz bir element

• Sıvılaştırılması en zor gaz

• Bazı doğal gazlarda (teksas ve kansas'ta bulunanlar gibi) ekonomik olarak ekstrakte edilebilir miktarlarda oluşur

eşanlamlı:
• helyum
,
• He
,
• atom numarası 2

2. The 5th letter of the hebrew alphabet

synonym:
• he

2. İbrani alfabesinin 5. harfi

eşanlamlı:
• he

Examples of using

He made me go there.

O beni oraya gönderdi.

Tom pretended not to know why he was there.

Tom onun niçin orada olduğunu bilmiyormuş gibi davrandı.

He got angry with his brother.

O, erkek kardeşine kızdı.

He was arrested on the charge of burglary.

Hırsızlık suçundan tutuklandı.

He won the race easily.

O, yarışı kolayca kazandı.

A few minutes after he finished his work, he went to bed.

İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti.

What is he saying?

Ne söylüyor?

What is he saying?

O ne diyor?

The quality of a painter depends on the amount of past he carries with him.

Bir ressamın kalitesi taşıdığı geçmiş miktarına bağlıdır.

I have no idea where he lives.

Onun nerede yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yok.

Tom is unwilling to accept the fact that he needs help when translating.

Tom çeviri yaparken yardıma ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyor.

It didn't surprise me at all that Tom didn't do what he'd told Mary he was going to do.

Tom'un Mary'ye yapacağını söylediği şeyi yapmaması beni hiç şaşırtmadı.

He has always been at the head of the class.

O her zaman sınıfın başkanı olmuştur.

I was just going to write a letter when he came home.

O eve geldiğinde sadece bir mektup yazacaktım.

Tom did the best he could, but he still got bad grades.

Tom elinden geleni yaptı fakat hâlâ kötü notlar alıyor.