Translation meaning & definition of the word "hate" into Turkish language

noun

1. The emotion of intense dislike

• A feeling of dislike so strong that it demands action

synonym:
• hate
,
• hatred

1. Yoğun sevmeme duygusu

• O kadar güçlü bir sevmeme hissi ki, harekete geçmeyi gerektirir

eşanlamlı:
• nefret

verb

1. Dislike intensely

• Feel antipathy or aversion towards

• "I hate mexican food"

• "She detests politicians"

synonym:
• hate
,
• detest

1. Yoğun bir şekilde sevmemek

• Antipati veya isteksizlik hissedin

• "Meksika yemeklerinden nefret ediyorum"

• "Politikacılardan nefret ediyor"

eşanlamlı:
• nefret
,
• nefret etmek

Examples of using

I hate that so much.

Ondan çok nefret ediyorum.

I just have one thing to say to those who hate me: It's your problem.

Benden nefret edenlere söyleyecek tek bir şeyim var: Sizin probleminiz.

I hate them all.

Hepsinden nefret ediyorum.

I hate all of them.

Hepsinden nefret ediyorum.

I hate winter.

Kıştan nefret ederim.

I hate my job sometimes.

Bazen işimden nefret ediyorum.

We both hate Tom.

İkimiz de Tom'dan nefret ederiz.

We both hate Tom.

İkimiz de Tom'dan nefret ediyoruz.

I hate rain, but I love its smell.

Yağmurdan nefret ederim ama kokusunu severim.

We all hate Tom.

Hepimiz Tom'dan nefret ederiz.

We all hate Tom.

Hepimiz Tom'dan nefret ediyoruz.

They hate each other.

Birbirlerinden nefret ediyorlar.

They hate each other.

Birbirlerinden nefret ederler.

Is it true that Hungarians hate the number seven?

Macarların yedi rakamından nefret ettiği doğru mu?

I hate policemen like him.

Onun gibi polislerden nefret ederim.

I hate to interrupt you, but I need to say something.

Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.

I hate tomatoes.

Domateslerden nefret ederim.

I used to hate Tom.

Tom'dan nefret ederdim.

Why do you hate Tom?

Neden Tom'dan nefret ediyorsunuz?

Why do you hate Tom?

Neden Tom'dan nefret ediyorsun?