Translation meaning & definition of the word "hassle" into Turkish language
Türk diline "püskül" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Hassle
[Mücâdele]/hæsəl/
noun
1. An angry disturbance
- "He didn't want to make a fuss"
- "They had labor trouble"
- "A spot of bother"
- synonym:
- fuss ,
- trouble ,
- bother ,
- hassle
1. Kızgın bir rahatsızlık
- "Karışıklık çıkarmak istemiyordu"
- "Işgücü sorunları vardı"
- "Bir rahatsız nokta"
- eşanlamlı:
- telaş ,
- sorun ,
- zahmet vermek ,
- güçlük
2. Disorderly fighting
- synonym:
- hassle ,
- scuffle ,
- tussle ,
- dogfight ,
- rough-and-tumble
2. Düzensiz kavga
- eşanlamlı:
- güçlük ,
- kavga ,
- uğraşma ,
- köpek kavgası ,
- kaba ve yanıltıcı
verb
1. Annoy continually or chronically
- "He is known to harry his staff when he is overworked"
- "This man harasses his female co-workers"
- synonym:
- harass ,
- hassle ,
- harry ,
- chivy ,
- chivvy ,
- chevy ,
- chevvy ,
- beset ,
- plague ,
- molest ,
- provoke
1. Sürekli veya kronik olarak rahatsız edin
- "Çok çalıştığında personelini harry ile tanınır"
- "Bu adam kadın iş arkadaşlarını taciz ediyor"
- eşanlamlı:
- bezdirmek ,
- güçlük ,
- harry ,
- avlamak ,
- kuşatmak ,
- dert ,
- taciz etmek ,
- kışkırtmak
Examples of using
What a hassle!
Bu ne güçlük!