Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "harsh" into Turkish language

Türk diline "sert" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Harsh

[Sert]
/hɑrʃ/

adjective

1. Unpleasantly stern

  • "Wild and harsh country full of hot sand and cactus"
  • "The nomad life is rough and hazardous"
    synonym:
  • harsh
  • ,
  • rough

1. Tatsızca sert

  • "Sıcak kum ve kaktüs dolu vahşi ve sert ülke"
  • "Göçebe hayatı kaba ve tehlikelidir"
    eşanlamlı:
  • sert

2. Disagreeable to the senses

  • "The harsh cry of a blue jay"
  • "Harsh cognac"
  • "The harsh white light makes you screw up your eyes"
  • "Harsh irritating smoke filled the hallway"
    synonym:
  • harsh

2. Duyulara uygun olmayan

  • "Mavi bir jay'in sert çığlığı"
  • "Sert konyak"
  • "Sert beyaz ışık gözlerini mahvetmeni sağlar"
  • "Korkunç tahriş edici duman koridoru doldurdu"
    eşanlamlı:
  • sert

3. Of textures that are rough to the touch or substances consisting of relatively large particles

  • "Coarse meal"
  • "Coarse sand"
  • "A coarse weave"
    synonym:
  • coarse
  • ,
  • harsh

3. Dokunması kaba olan dokular veya nispeten büyük parçacıklardan oluşan maddeler

  • "Kaba yemek"
  • "Kaba kum"
  • "Kaba bir örgü"
    eşanlamlı:
  • kalın
  • ,
  • sert

4. Unkind or cruel or uncivil

  • "Had harsh words"
  • "A harsh and unlovable old tyrant"
  • "A rough answer"
    synonym:
  • harsh
  • ,
  • rough

4. Kaba, zalim veya sivil olmayan

  • "Zor sözler vardı"
  • "Sert ve sevilmeyen yaşlı bir tiran"
  • "Kaba bir cevap"
    eşanlamlı:
  • sert

5. Severe

  • "A harsh penalty"
    synonym:
  • harsh

5. Şiddetli

  • "Zor bir ceza"
    eşanlamlı:
  • sert

6. Sharply disagreeable

  • Rigorous
  • "The harsh facts of court delays"
  • "An abrasive character"
    synonym:
  • harsh
  • ,
  • abrasive

6. Son derece nahoş

  • Sert
  • "Mahkeme gecikmelerinin sert gerçekleri"
  • "Aşındırıcı bir karakter"
    eşanlamlı:
  • sert
  • ,
  • aşındırıcı

Examples of using

That was harsh.
O kırıcıydı.
You're harsh.
Sen sertsin.
Tom is harsh.
Tom serttir.