Translation meaning & definition of the word "handful" into Turkish language

noun

1. A small number or amount

• "Only a handful of responses were received"

synonym:
• handful
,
• smattering

1. Küçük bir sayı veya miktar

• "Sadece bir avuç yanıt alındı"

eşanlamlı:
• avuç
,
• yıkıcı

2. The quantity that can be held in the hand

synonym:
• handful
,
• fistful

2. Elde tutulabilecek miktar

eşanlamlı:
• avuç
,
• yumruk yumruğa

Examples of using

Tom bent down and picked up a handful of sand.

Tom eğildi ve bir avuç dolusu kum aldı.

Tom reached into his pocket and pulled out a handful of coins.

Tom cebine uzandı ve bir avuç dolusu bozuk para çıkardı.

Tom took a handful of popcorn from the bowl.

Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı.

Tom ate a handful of raisins.

Tom bir avuç dolusu kuru üzüm yedi.

That boy is a handful.

O çocuk ele avuca sığmıyor.

Only a handful of people know the fact.

Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor.